GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bulgaristan Emaretinin Rumlaştırılması

Aşağa gitmek

Bulgaristan Emaretinin Rumlaştırılması Empty Bulgaristan Emaretinin Rumlaştırılması

Mesaj tarafından Misafir Paz Mayıs 04, 2008 6:51 am

Bulgaristan, fethi tamamlandıktan sonra doğrudan doğruya Osmanlı idaresi altına alınarak Rumeli Beylerbeyliği’ne bağlandı. 24 sancağa ayrılan Rumeli Beylerbeyliği’nin merkezi Sofya oldu. Rumeli eyâletinin sol ve orta kolunu içine alan bu sancaklardan Sofya,Vidin, Nibolu, Silistre, Köstendil ve Çirmen takriben eski bulgaristan hudutlarını teşkil etmektedir.(1)
Fetih sonrası idarî açıdan teşkilâtlanmaları yapılan Bulgarların Patriklikleri lağvedilerek 1394 'de İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlandı.(2)
Bu durum merkezî yönetimin kaçınılmaz bir sonucuydu.
Bulgar Patrikliği'nin Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlanması, Rum din adamlarının Bulgarları "Rumlaştırma"
faaliyetlerine girişmesi ileride Bulgar isyanlarının nedenlerinden birisini oluşturacaktır.(3)
Rum din adamlarının "Rumlaştırma" faaliyetleri sonucu XVIII. Yüzyıldaişlenmiş ne bir Bulgar dili ve ne de bir Bulgar edebiyatından söz etmek mümkündür. Bu yüzyılda kadar yeryüzünde Bulgarca yazılmış üç kitap bulunmaktaydı.(4)
XVIII. yüzyıla kadar küçük çapta mahallî olaylar hariç Bulgarların Osmanlı idaresine karşı bir isyan hareketi ve girişimi olmamıştır.
Zaten XVIII. asrın ortalarında dünyada Bulgar adıyla bir millet tanınmıyordu.Butarihlerde Balkanları dolaşan âlim ve seyyahlar,Tuna nehri ile Ege denizi arasında yalnız Türklerden ve Rumlardan bahsetmektedirler(5)
Bir Bulgar millî bilinci henüz uyanmadığından Rum din adamlarının faaliyetlerinin bir semeresi olarak Bulgarlar
kendilerini Rum olarak kabul ediyorlardı.
Bulgarları bir millet bilinciyle uyandırmaya yönelik faaliyetler ilk defa XVIII. yüzyılın ikinci yarısında başladıysa da(6), bu konuda asıl dönüm noktası 1828/29 Osmanlı-Rus savaşında Rusların Edirne'ye
kadar gelmesiyle gerçekleşmiştir.

*1-M. Hüdâi Şentürk, Osmanlı Devlet'inde Bulgar Meselesi (1850-1875), Ank.
1992, s. 5.
*2-Halil Nalcık, Osmanlılar, A, XII/2, st. 1993, s. 292.
*3-Bilâl Şimşir, Rumeli'den Türk Göçleri, 1, Ank. 1970, s. XXXI.
*4-Bilal Şimşir, aynı eser, s. XXXII.
*5-Halil Nalcık, aynı eser, s.17.
*6-lk defa Paisiy Hilendarski adında bir Bulgar keşişi, Bulgarları uyandırmaya
çalıştı. 1762 yılında "Slav Bulgarlarının Tarihi ( storiya Slavyanobilgariko)"
adlı bir kitap yazmıştı. Bu kitap, Bulgarlara millî benliklerini hatırlatan ilk e-
serdir. Paisiy ile başlayan Bulgar millî uyanışına Bulgarlar yeniden doğuş
(Vıvrajdenyi)" derler. Bilâl Şimşir, aynı eser, s. XXXII
Anonymous
Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz